Koza İpek Grubuna Hukuksuz Müdahaleler Devam Ediyor

Gelecek hafta karar duruşması yapılacak Koza İpek Grubu davasında verilecek kararı Anadolu Ajansı açıkladı: Koza İpek Grubu şirketleri müsadere edilecek.

AKP rejiminin servet transferi politikasının ilk aşaması olan ve 2015’ten bu yana yaygın olarak kullandığı kayyım ataması uygulamalarının ilk kurbanı Koza İpek Holding idi. Ana şirket olan Koza İpek Holding A.Ş’ye ve holdinge bağlı iki televizyon kanalı ve iki günlük gazetesi bulunan bir medya grubunun da içinde bulunduğu 18 şirkete, 26 Ekim 2015 tarihinde Erdoğan Rejimi tarafından kayyım atandı. Tüm şirketlerin yönetimi hükümet yanlısı bir kayyım heyetine verildi. Sonraki süreçte benzer uygulamalarla, Ekim 2015’ten 15 Temmuz 2016’ya kadar Türkiye’nin 37 ilinde 412 işletmeye el konuldu.

Koza İpek Grubuna 26 Ekim 2015’te kayyım atandı

İpek Ailesi’ne ait olan Koza İpek kayyım atama gerekçesi olarak gösterilen iddialar ise hileli altın üretimi, yurtdışına 7 milyar dolar para kaçırma, yurt dışına 34 ton altın kaçırma gibi konulardı. Ancak 2 yıla yakın süren soruşturma sonrasında kayyım atama gerekçelerine ilişkin bir delil elde edemeyen ve bu iddialarından vazgeçen Başsavcılık, İpek Üniversitesi, İpek Vakfı ve İpek Medya Şirketlerinin darbeden sonra KHK ile kapatılmasını, “terör örgütü finansmanı” olarak gerekçelendirip dava açma yoluna gitmişti.  

Başsavcılık iddianamesinde aynı gerekçeye dayanarak İpek Ailesine ait tüm şirketlerin müsadere edilmesini de talep etmişti. Başsavcılık, bu taleplerini son duruşmada verdiği mütalaada da tekrarlamış ve 18 şirketin tamamının müsadere edilmesini ve mülkiyetlerini devlete geçirilmesini istemişti.

Anadolu Ajansı’nın 3 Ocak 2020 tarihli haberi

Davada karar duruşması 8-9 Ocak 2020 tarihlerinde yapılacak. Ancak devletin resmi ajansı, 3 Ocak tarihinde aboneleri ile paylaştığı haberinde “Devlet El Koyacak” başlığını kullandı. Daha karar duruşmasına günler varken devletin resmi ajansının dağıttığı bu haber kararın, siyaseten dikte ettirilmesi anlamına geliyor. 

Mahkeme, ICSID Kararına Uymadı

İpek Ailesi, Türkiye’de kayyım atanmış olan 18 şirkete ait hisselerin İngiltere merkezli Ipek Investment Şirketi’ne ait olduğu, Türkiye’deki şirketlere kayyım atanmasının da 14 Ekim 1966 tarihli Devletler ve Diğer Devletlerin Uyrukları Arasındaki Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözümüne Dair Uluslararası Sözleşme’ye aykırı olduğu iddiasıyla ICSID – Dünya Bankası Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözüm Merkezi’ne başvurarak öncelikle Türkiye’deki ceza yargılamasının durdurulmasını ve nihayetinde 5 Milyar USD değerindeki maddi zararlarının tazminine karar verilmesini talep etmişti.

ICSID Tahkim Heyeti, söz konusu başvuruyu incelemeyi kabul etmiş ve 13 Eylül 2019 tarihinde verdiği ön kararda, İpek Ailesi ve onlarla bağlantılı kişiler hakkındaki tüm ceza yargılamalarının durdurulmasına karar vermişti. Uluslararası hukuk bakımından bağlayıcı nitelikte olan bu karara, Türkiye uymayı reddetmiş ve yerel mahkeme de yargılamaya devam etme kararı vermişti.

Boydak Holding’te Müsadere Kararı Verilmişti

Benzer iddialarla daha önce kayyım atanan Boydak Holding şirketleri hakkında, 12 Temmuz 2018 tarihindeki karar duruşmasında müsadere kararı verilmişti. Oysa şirketler hakkında veya şahıslara ait malvarlığı hakkında müsadere kararı verilebilmesi için, şirketlerin veya şahıslara ait malvarlığının; bir suç işlenerek elde edilmiş olması şartı aranmaktadır. Ne Koza İpek Grubu Ne Boydak Grubu ne de bu şirketlerin hissedarları hakkında bu yönde bir iddia da bulunulmuştu.

AKP Rejimi 100 Milyar TL’den Fazla Malvarlığına El Koymuştu

Resmi kurum ve Hükümet yetkililerinin son açıklamalarına göre el konulan ve/veya kayyım atanan varlıkların toplam değeri 75 milyar Türk lirasıdır (12 milyar Euro). Bu rakama 127 gerçek kişiden el konulan varlıklar, tasfiye edilmiş veya kapatılmış kuruluşların (19 sendika, 15 özel üniversite, 49 hastane, 145 vakıf, 174 medya kuruluşu, 1419 vakıf) varlıkları ve başka kurumlara devredilen eğitim amaçlı 2271 taşınmazın değeri dahil değil. Bu varlık değerlerinin dahil edilmesi durumunda, ihlal konusu varlıkların toplam değeri 100 milyar Türk lirasına çıkarılabilir.