Dijital ortamlarda üretilen kripto paralar, uzun zamandır ekonomi dünyasının gündemini meşgul ediyor. Aynı zamanda bu paraların mülkiyet hakkı olarak tanınıp tanınmayacakları yönündeki hukuki tartışmalarda devam ediyor. Ancak bir çok ülkenin hukuk sisteminde kripto paralar giderek artan bir şekilde mülkiyet hakkı olarak tanınmaya başladı.
Son olarak Çin Yüksek Mahkemesi; dijital para birimi, sanal ağ mülkiyeti ve verilere ilişkin mülkiyet yasalarını güçlendirmeye yönelik bir karar verdi. Mahkeme, kripto para mülkiyet haklarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Daha önce de Bitcoin (BTC) ve diğer kripto varlıklar, dünya çapında birçok mevzuatta giderek daha fazla oranda mal varlığı olarak tanınmaya başlanmıştı.
2018’de bir Hollanda mahkemesi, bir iflas davası sırasında Bitcoin’in mevcut mülkiyet yasası uyarınca “devredilebilir bir değer” olduğuna hükmetti.
Mayıs 2016 başında Japonya, Bitcoin ve dijital para birimlerini para olarak resmen tanıyan ilk ülkelerden biri oldu.
Şubat 2019’da Amerika’da Wyoming eyaleti, kripto para birimlerinin para olarak tanınmasına izin verecek bir tasarıyı meclisten geçirdi.
Benzer şekilde, bir Fransız ticaret mahkemesi Mart ayında görülen bir davada Bitcoin’i para birimi olarak sınıflandırdı.
Ama hala bir çok ülkede kripto paralar, hukuk düzeni tarafından tanınmış değil, bu nedenle de mülkiyet hakkı olarak değerlendirilmiyor.