Korona salgını sonrası, işyerlerini kapatmak zorunda kalan işletme sahiplerinin, bu süre içerisinde uğradıkları zararın tazmin edilmesi için hukuk yoluna başvurabilirler mi?
Bu konuda bir makale kaleme alan Av. Yasin Gökberk Çınar ve Av. Doğan Erkan,
Salgın sebebiyle alınan tedbirlerden dolayı idarenin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu bunun “Kamu Külfetleri Karşısında Eşitlik” ilkesi ya da diğer adlandırmayla “Fedakârlığın Denkleştirilmesi” ilkesinden kaynaklandığını belirtiler, Korona virüsü tedbirleri kapsamında ülke genelinde;
2 bin 716 bar, 2 bin 16 birahane, 8 bin 470 çalgılı/müzikli lokanta/kafe, 3 bin 841 çay bahçesi, 6 bin 021 dernek lokali, 340 diskotek, 549 gazino, 133 gece kulübü, 109 gösteri merkezi, 1 bin 338 hamam, 1 bin 233 her türlü kapalı çocuk oyun alanları (AVM ve lokantalar içerisindekiler dahil), 4 bin 92 her türlü oyun salonları (atari, playstation vb), 8 bin 73 internet kafe, 3 bin 134 internet salonu, 18 bin 26 kafeterya, 57 bin 377 kahvehane, 470 kaplıca, 643 kır bahçesi, 13 bin 726 kıraathane, 62 konser salonu, 174 lunapark, 711 masaj salonu, 582 nargile kafe, 908 nargile salonu, 3 bin 740 nişan/ düğün salonu, 282 pavyon, 399 sauna, 444 sinema, 503 SPA, 3 bin 481 spor merkezi, 419 taverna, 95 tiyatro, 583 yüzme havuzu, 4 bin 692 taziye evi olmak üzere toplam 149 bin 382 iş yerinin faaliyetlerine genelgeyle ara verildiği belirtilen makalede emsal Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararlarına atıf yapan yazarlar; Anayasa Mahkemesinin, Bireysel Başvuru yoluyla önüne gelen ve idari tasarruftan kaynaklanan zararın tazmin edilmemesiyle sonuçlanan idari yargı sürecini, Anayasa/AİHS ortak kategorisine uygun biçimde mülkiyet hakkı kapsamında görmüş ve mülkiyet hakkı ihlali olarak değerlendirdiğinin altını çizdiler.
Yazının tamamı için: https://www.gazeteduvar.com.tr/forum/2020/05/27/korona-salginindaki-tedbirlerden-zarar-gorenlere-karsi-idarenin-kusursuz-sorumlulugu/
MÜLKİYET HAKKI İHLALLERİ İZLEME PROJESİ 